KENDİNE BİRİKMEK

26.8.2000 / ÜSKÜDAR

Karşısında durup bir ahın, gülmek yok.Yok öyle telli ve zımparalı dişlerle sırıtmak kalbe gitmeyene.İlk günkü gibi dalmışlığına rağmen hayatın kurallarına boyun eğmek yok.Ya direneceğiz, ya direndirileceğiz çarklara.Cebimizde hayatın tecrübelerinden ne varsa oturup atmalıyız yine yaşamın yüzüne.Acı ve hüzünden öte yok bizim yazgımızda.Biz ki öyle dalgınlığına rağmen uykularından uyandırılmak isteyen düşleriz.Hayatı biz boyamadık mı?Ellerimizin morarmışlığı ve aklığı bundan değil midir?Biz ki Filistin vadilerinden geldik ekini bitmeyen bir vadiye.Yangınlarda soğumuşuz biz.O yüzden yakıyoruz zulmün baharını.Artık öyle durmayıp geçmek yok patron kahkahalarına.

Bırakılan ne çocukluğumuzdu ne yaşanılanımız.Alınan bir özlem boyu sevdamızın buruk tadı.Tükenmişliğine isyan bir ulvi yaşamın.O yüzden direnmedeyiz ve lime lime döksek yaşlarımızı bu akışın sonunda ırmakların gözlerine vereceğiz yaşlılığımızı.Ak saçlarımıza, yorgun ellerimizi bileyerek, öyle geleceğiz kentin sokaklarına.Bizden alınmış ne varsa gayrı canımızdan hasretler kopararak alacağız gözleri kiralanmış çocukların yüreklerine.Ölümün utanıp yeniden hayat bulacağı cesaretlerimizde, yangınların serinliğinde tekrar tebessümünü seyredeceğiz ölümün bize teslim olurkenki.Öylece tutup kollarından bizden uzaklaşan kanımızdaki demire, yakınlıkları ısmarlayacağız geçilmez çöllerimize…

You May Also Like

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir